Kira Kiralina – Panaït Istrati

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

%100

✻ Kaynak metinde geçen ve “güçlük, pürüz, sorun” anlamına gelen “chiendent” sözcüğüne çeviride “rezillik” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “alışkanlık, âdet, itiyat” anlamına gelen “habitude” sözcüğü “her zamanki” şeklinde çevrilmiştir.

✻ “az” anlamına gelen “peu” ifadesine çeviride “müthiş” şeklinde, “bu kez” anlamına gelen “cette fois” ifadesine “o gün” şeklinde ve “daha da” anlamına gelen “encore plus” ifadesine “çok” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Neticeten “Stavro, itiyadının (veya âdetinin, alışkanlığının) aksine, bu kez az lafazandı (veya ağzı kalabalıktı, çalçeneydi, dilliydi, gevezeydi, konuşkandı) ve bu, Adrien’i daha da sevindirdi.” cümlesi “Stavro, her zamankinin tersine, o gün müthiş çalçeneydi, bu da Adrien’i çok sevindirdi.” şeklinde çevrilmiştir.

✻ Kaynak metinde yer alan ve “Ben bu ahlaksız (veya bozuk, çürümüş, sapık) hayatın sakatlarından biriyim.” anlamına gelen “Je suis un des estropiés de cette vie perverse.” ifadesine çeviride “Ben bu sapık hayatın sakatladıklarından biriyim.” şeklinde, “badireler, felaketler, mihnetler, musibetler” anlamına gelen “calamités” ifadesine “salgınlar” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde yer alan ve “böylelikle” anlamına gelen “ainsi” ifadesi “sizin anlayacağınız” şeklinde, “ona” anlamına gelen “à lui” ifadesi “oraya” şeklinde, “gittim (veya ilerledim, yürüdüm)” anlamına gelen “j’allai” ifadesi “yürüyordum” şeklinde, “Tincoutza’ya evlenme teklif ettim.” anlamına gelen “je demandai la main de Tincoutza” ifadesi “Tinkutza’yı babasından istedim.” şeklinde çevrilmiş, çeviriye kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “adım adım” ifadesi eklenmiştir.

✻ Kaynak metindeki “car il m’aimait sincèrement” (“zira beni içtenlikle seviyordu”) ifadesinde geçen ve cümlenin ilerisindeki “mais que le diable emporte la sincérité des passionnés” (“ama şeytan götürsün tutkuluların içtenliğini”) ifadesinde “sincérité” (içtenlik) şeklinde yinelenen “sincèrement” ifadesine çeviri metinde yer verilmemiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “Bu, çoğu zaman şehevi bir uyuşturucudan başka bir şey değil.” anlamına gelen “Le plus souvent, ce n’est qu’un narcotique voluptueux.” ifadesine çeviride “Böyleleri çoğu kez bir uyuşturucu düşkününden başka bir şey olmuyor!” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “baskıcı, buyurgan, zalimane, zorbaca” anlamına gelen “tyrannique” ifadesine çeviride “büyük” şeklinde, “cesur, cömert, yürekli” anlamına gelen “généreux” ifadesine “yüce” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde yer alan ve “ateşten korkan atlarla yapıldığı gibi” anlamına gelen “comme on fait avec les chevaux qui craignent le feu” ifadesi “ateşten korkan atlar gibi” şeklinde, “inanmaya başladım” anlamına gelen “je me mis à croire” ifadesi “öğreneceğimi sandım” şeklinde, “Kim bilir.” anlamına gelen “Et qui sait ?” ifadesi “Üstelik söyleyebilir öyle olmayacağını?” şeklinde çevrilmiş, çeviriye kaynak metinde geçen ve “artık” anlamına gelen “plus” ifadesi eklenmemiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “-abilmek / -ebilmek” anlamına gelen “pouvoir” fiiline çeviri metinde yer verilmemiş, “yarışabilecek” ifadesi “yarışacak” şeklinde çevrilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “Bacaklarına kadar uzanan altın [sarısı] saçları vardı” anlamına gelen “Elles avaient des cheveux d’or, et longs jusqu’aux jambes” ifadesi “Saçları altın sarısı, bacakları ceylan gibiydi” şeklinde çevrilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “beyaz cilt” anlamına gelen “le teint blanc” ifadesine çeviride yer verilmemiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “ama kuşkusuz, dükkândan o geçişlerden birinde yaşlı adamın herhangi bir kapının arkasına gizlediği (veya alaladığı, sakladığı) ve maskemi düşüren hain göz tarafından tanındım!..” anlamına gelen “mais ce fut certainement dans un de ces passages par la boutique que je fus reconnu par l’œil traître que le vieux avait caché derrière quelque porte et qui me démasqua !…” ifadesi “ama hiç kuşkusuz dükkândan geçerken kapılardan birinin ardına gizlenip gözetleyen yaşlı adam beni görüyordu…” şeklinde çevrilmiştir.

✻ Kaynak metinde bir kez geçen ve “onlara bakmadı” anlamına gelen “il ne les regarda pas” ifadesi “dönüp onlara bakmadı” ve “başı önündeydi” ifadeleri olmak üzere iki kez çevrilmiş, çeviriye kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “başı önündeydi” [Başı önünde: Uslu, çevrede gözü olmayan (kimse), TDK.] ifadesi eklenmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “genellikle, sık sık, sıklıkla” anlamına gelen “souvent” ve “onunla” anlamına gelen “avec elle” ifadelerine çeviride yer verilmemiştir.

✻ “özlemin dokunaklı, zevkin öldürücü olduğu” anlamına gelen “où la nostalgie était navrante, le plaisir meurtrier” ifadesine çeviride “özlem başımı döndürürken yüreğimde hazzın hançeri” şeklinde, “kapılıyordum, kendimi […] kaptırıyordum, kendimi […] veriyordum” anlamına gelen “je me livrais à” ifadesine “bütün dünyayı unutuyordum” şeklinde, “alaca karanlıklar” anlamına gelen “crépuscules” ifadesine “günbatımları” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “üstündü” anlamına gelen “excellait” ifadesine çeviride “göz kamaştırırdı” şeklinde yer verilmiş, “On dört yaşına varmasıyla bedenen hayli gelişmişti, olduğundan iki yaş büyük görünüyordu.” anlamına gelen “Très développée physiquement dès sa quatorzième année, elle passait pour avoir deux ans de plus.” ifadesi “Daha on dördünde bedeni alabildiğine gelişmişti, gören on altısında sanıyordu.” şeklinde çevrilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “akılsız, dikkatsiz, düşüncesiz, sersem, şapşal” anlamına gelen “étourdie” ifadesine çeviride “anasının gözü” şeklinde, “afacanlıkları, haşarılıkları” anlamına gelen “ses espiègleries” ifadesine “şeytanlıkları” şeklinde, “hoşnutsuz ediyordu” anlamına gelen “mécontentait” ifadesine “tedirgin ediyordu” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Çeviride “Birinciler (veya Âşıkları) daha fazlasını elde etmek istiyordu, ben onlara fazla yüz verdiğine hükmediyordum.” anlamına gelen “Les premiers voulait obtenir davantage ; et moi, je jugeais qu’elle leur donnait trop.” ifadesine yer verilmemiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “dağ keçilerinin” anlamına gelen “des chamois” ifadesi “develerin” şeklinde, “yalak” anlamına gelen “l’abreuvoir” ifadesi “sulak” şeklinde çevrilmiştir.

✻ Çeviriye kaynak metinde yer almayan “-(i)miz” iyelik eki eklenmiş, “kılavuz (veya rehber)” anlamına gelen “le guide” ifadesi “kılavuzumuz” hâline getirilmiştir.

✻ “maharetle, ustaca, ustalıkla” anlamına gelen “adroitement” ve “çıplak” anlamına gelen “nu” ifadeleri çeviriye eklenmemiş, “yere oturmuş adamların tahtayı çıplak ayaklarını elleriyle aynı ölçüde ustaca kullanarak tornadan geçirdiği” anlamına gelen “où des hommes, assis par terre, tournaient le bois en se servant de leurs pieds nus aussi adroitement que de leurs mains” ifadesi “yerde oturan insanlar hem elleri hem ayaklarıyla bir tahtayı çeviriyorlardı” şeklinde çevrilmiştir.

✻ Çeviriye kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “gerçekten de” ifadesi eklenmiştir.

✻ “o ay boyunca” anlamına gelen “au cours de ce moi” ifadesine çeviride “aylar boyunca” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Çeviriye kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “yetinmek” sözü eklenmiş, “dudaklarını yaladı” anlamına gelen “il lécha ses lèvres” ifadesine çeviride “dudaklarını yalamakla yetindi” şeklinde yer verilmiştir.

✻ “da / de” anlamına gelen “aussi”, “güzel” anlamına gelen “beau”, “hastalık” anlamına gelen “maladie” ve “oysa (veya oysaki)” anlamına gelen “tandis que” ifadelerine çeviride yer verilmemiştir.

✻ Kaynak metindeki “tu as eu” sözünde geçen ve “sahip olmak” anlamına gelen “avoir” ifadesine çeviride “kuşatmak” şeklinde yer verilmiştir.

✻ “ama nihayetinde bugün serbestsin sen” anlamına gelen “mais enfin, tu es aujourd’hui libre” sözü bir önceki cümleyle birleştirilmiş, bu ifadeye çeviride “ama sonunda özgürlüğüne kavuştuğunu sanıyorum” şeklinde yer verilmiştir.

✻ “Ama siz doğru olanla meşgul olmayın, siz iyi olanla meşgul olun.” anlamına gelen “Mais ne vous occupez pas de ce qui est juste… Occupez-vous de ce qui est bon.” ifadesine çeviride “Ama yaşarken doğru olanla değil, iyi olanla ilgilenin.” şeklinde, “O hâlde alalım kendini iktidarımıza (veya gücümüze) ahmakça sunanı!” anlamına gelen “Prenons donc ce qui s’offre bêtement à notre puissance !” ifadesine “Öyleyse gücümüzün aptalca önümüze getirdiği şeylere el koyalım.” şeklinde yer verilmiştir.

✻ “Bey, sinizminde (veya edepsizliğinde, hayâsızlığında, utanmazlığında) gerçekten de haklıydı: Her şey kendini iktidarına ‘ahmakça’ sunuyordu.” anlamına gelen “En effet, le bey, dans son cynisme, avait raison : tout s’offrait « bêtement » à sa puissance.” ifadesi “Mustafa Bey bütün köpeksiliğine karşın haklıydı: Gücünden dolayı her şey ona ‘aptalca’ sunuluyordu.” şeklinde çevrilmiştir.

✻ “hain ve yüreği olmayan arkadaşım olan kemerimin de beni cebimde üç mégdédie ve melun hamaille bırakarak, terk etmiş olduğunun farkına vardığımda” anlamına gelen “quand je m’apperçus que mon Kémir, mon ami traître et sans cœur, m’avait quitté également, me laissant avec trois mégdédies dans la poche et le maudit talisman !…” ifadesi “o alçak, acımasız dostumun, kemeri de alarak cebimde topu topu üç mecidiye ve Allahın cezası nazarlığı bırakarak sırra kadem bastığını görünce” şeklinde çevrilmiştir.

✻ “O sabah göğsümde oluşan ve beni öldüreyazan düğümü, boşluğu bugün, hâlâ burada, midemin üstünde muhafaza ediyorum.” anlamına gelen “Je garde encore aujourd’hui, ici, au-dessus de mon estomac, le nœud, le vide qui se forma dans ma poitrine ce matin-là et faillit me tuer.” ifadesi “Bugün bile o sabah göğsümde, midemin üstünde oluşan ve az kalsın canımı alacak olan şu düğüme, yumruya bakıyorum.” şeklinde çevrilmiştir.

✻ Kaynak metinde “il essaya de me consoler” (“beni avutmaya çalıştı”) ifadesinden sonra gelen “Bon… c’est un malheur… On t’a volé tes sous. Mais il ne faut pas te tuer pour cela ! Tu ne seras pas plus avancé… Combien de tschérèks avais-tu ? — Le Kémir… répétai-je.” (“Pekâlâ, bir felaket bu… Paraların çalınmış. Ama bunun için kendini öldürmen gerekmez! Daha ilerisine gidecek değilsin… Kaç çeyreğin vardı? — Kemer, diye tekrarladım.”) ifadesine çeviri metinde yer verilmemiştir.

✻ Çeviriye kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “bastıran” ifadesi eklenmiştir.

✻ “bir köpeğin sıkıntısında (veya sefaletinde) avuntu arayan” anlamına gelen “cherchant consolation dans la détresse d’un chien” ifadesi “bir köpeğin kederiyle avunmaya çalışan” şeklinde, “Köye vardım. (Köy) Bana daha az çirkin göründü.” anlamına gelen “J’arrivai au village. Il me parut moins laid.” ifadesi “Gözüme yine aynı ölçüde çirkin görünen köye vardım.” şeklinde çevrilmiştir.

✻ “Birkaç” anlamına gelen “quelques” ifadesi “üç” şeklinde, “satranç oyuncusu” anlamına gelen “joueur d’échecs” ifadesi “tavla oyuncusu” şeklinde, “cana yakın tavırlı” anlamına gelen “aux allures sympathiques” ifadesi “uzaktan epey sevimli gözüken” şeklinde çevrilmiş, “dikkat ettim” anlamına gelen “je fis attention” ve “fazla yakınında bulunmamaya” anlamına gelen “de ne pas (me) trouver trop près” ifadelerine çeviride yer verilmemiştir.

✻ Neticeten “Terasımda cana yakın tavırlı birkaç satranç oyuncusunun fazla yakınında bulunmamaya dikkat ettim.” anlamına gelen “Et sur ma terrasse je fis attention de ne pas me trouver trop près de quelques joueurs d’échecs aux allures sympathiques.” cümlesi “Oturduğum terasta, uzaktan epey sevimli gözüken üç tavla oyuncusu vardı.” şeklinde çevrilmiştir.

✻ “Anbean” anlamına gelen “à tout moment” ifadesine çeviride yer verilmemiş, “kamusal” anlamına gelen “publique” ifadesi “küçük” şeklinde, “üstünde” anlamına gelen “au-dessus” ifadesi “altında” şeklinde çevrilmiştir.

✻ “les livres turques” (Türk liraları) ifadesi “sarı liralarım” (Sarı lira: Osmanlılar döneminde kullanılmış, 7 gram ağırlığında altın sikke, TDK.) şeklinde çevrilmiş, çeviriye kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “sokuşturmak” sözü eklenmiştir.

✻ “hissettim” anlamına gelen “je me sentis” ifadesi “sanıyordum” şeklinde, “kentin Cadèm adlı yönünde (veya tarafında, yerinde)” anlamına gelen “du côté de la ville appelé Cadèm” ifadesi “kendi kadem denen kesiminde” şeklinde, “Ablamı bulmayı hâlen nasıl umuyordum?” anlamına gelen “Par quel moyen espérais-je encore retrouver ma sœur ?” ifadesi “Ablamı nasıl bulacaktım?” şeklinde çevrilmiştir.

✻ “Üstelik hem genç hem güzel yüzlü (veya yakışıklı) olma bedbahtlığına (veya felaketine, talihsizliğine) sahipsiniz ki bu iki nitelik Türkiye’de ancak zeki olunduğunda servet (veya başarı) getirir (veya kazandırır).” anlamına gelen “En plus, vous avez le malheur d’être jeune et beau, deux qualités qui ne font fortune en Turquie que lorsqu’on est intelligent.” cümlesi “Üstelik hem genç hem yakışıklısınız, İstanbul’da ancak zekiyseniz işe yarar bu iki özellik.” şeklinde çevrilmiştir.

✻ “doğum, doğuş, veladet” anlamına gelen “naissance” ile “çünkü, zira” anlamına gelen “car” ifadelerine çeviri metinde yer verilmemiştir.

✻ Çeviriye kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “kocaman” ifadesi eklenmiştir.

✻ “en güzel kadın” anlamına gelen “la plus belle femme” ifadesine çeviride “dünyanın en güzel kadını” şeklinde, “kaltak, orospu” anlamına gelen “salope” ifadesine “şapşalın biri” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Çeviriye kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “bak” ifadesi eklenmiş, “hâlâ, hâlen” anlamına gelen “encore” ifadesi eklenmemiş, “nargilenin kehribarı” anlamına gelen “l’ambre du narguilé” ifadesine çeviride “nargile çubuğu” şeklinde yer verilmiştir.

✻ “iyi” anlamına gelen “bon” ifadesi “güvenilir” şeklinde çevrilmiştir.

✻ “Tüm Lübnanlılar gibi Hristiyan Arap olan” anlamına gelen “Arabe chrétienne comme tous les Libanais” sözü “yalnızlık içerisinde yaşayan” anlamına gelen “qui vivait dans la solitude” sözüyle birleştirilmiş, bu nedenle “Yaşlı ve eklem ağrılarından muzdarip, yalnızlık içerisinde yaşayan, tüm Lübnanlılar gibi Hristiyan Arap olan bir kadının, Set Amra’nın, tek kiracılarıydık.” anlamına gelen “Nous étions seuls locataires d’une femme âgée et arthritique, qui vivait dans la solitude, Set Amra, Arabe chrétienne comme tous les Libanais.” cümlesi “Tek başına yaşayan bütün Lübnanlılar gibi Hıristiyan Arap, yaşlı, eklemleri hasta bir kadının; Set Amra’nın tek kiracısı bizdik.” şeklinde çevrilmiştir.

✻ Çeviri metne kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “düpedüz” ve “kendi” sözcükleri eklenmiştir.

✻ Kaynak metinde yer alan ve “Bu, her şeyin ahenk olduğu bir dengeye karşı gerçekleştirilmiş bir şiddet […]” anlamına gelen “C’est une violence commise sur un équilibre où tout est harmonie […]” ifadesine çeviri metinde yer verilmemiştir.

✻ Kaynak metinde bulunduğu cümleden bir önceki cümlede de geçen, bulunduğu cümlenin nesnesini teşkil eden ve “denge, muvazene” anlamına gelen “équilibre” ifadesine çeviri metinde “ilişki” şeklinde, “bu ahlaksızlık (veya günah, kötülük)” anlamına gelen “ce vice” ifadesine “kendi sapıklığınız” şeklinde, “suçların en kötüsü” anlamına gelen “le pire des crimes” ifadesine “suçların en büyüğü” şeklinde, “işliyorsunuz” anlamına gelen “vous commettez” ifadesine “işlediniz” şeklinde yer verilmiştir. 

✻ “Bir güçlük daha var: İnsan, sevdiğinde yalnız yaşamaz.” anlamına gelen “Il y a encore une difficulté : quand on aime, on ne vit pas seul.” ifadesi “İşin içinde bir güçlük daha var: İnsan sevdiği zaman yalnız kalamaz.” şeklinde, “Artık sevilmek istemediğinde bile, benim bugünkü vaziyetimde olduğu gibi, yalnız yaşamaz.” anlamına gelen “On ne vit pas seul même lorsqu’on ne veut plus être aimé, comme c’est mon cas aujourd’hui.” ifadesi “Bugün benim gibi artık sevilmek istemediği zaman da yalnız kalamaz.” şeklinde çevrilmiştir.

✻ “en azından, hiç olmazsa” anlamına gelen “tout au moins” ifadesine çeviride “özellikle” şeklinde yer verilmiştir.

✻ “anlamayı başarır (veya becerir)” anlamına gelen “arrive à comprendre” ifadesine çeviride “sever” şeklinde, “dinginliği bulandıran (veya huzuru bozan) ve hayatı alazlayan (veya kavuran, yakan) hissî (veya duygusal) velvelenin (veya gürültü patırtının) beyhudeliğini (veya boşluğunu, yararsızlığını)” anlamına gelen “l’inanité du vacarme sentimental qui trouble la paix et brûle la vie” ifadesine “kasıp kavuran duygusal gürültü patırtının boşluğunu” şeklinde, “erken anlamayı başaran (veya beceren)” anlamına gelen “qui arrive à le comprendre tôt” ifadesine “bunu olabildiğince erken anlayan insan” şeklinde yer verilmiş, ikinci paragrafa kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “bilinçli dinginliği” ve “olabildiğince” ifadeleri eklenmiş, çeviriye “hayat” anlamına gelen “la vie” ifadesi eklenmemiştir.

✻ Neticeten “Bana ‘Akıllı insan dinginliği bulandıran (veya huzuru bozan) ve hayatı alazlayan (veya kavuran, yakan) hissî (veya duygusal) velvelenin (veya gürültü patırtının) beyhudeliğini (veya boşluğunu, yararsızlığını) erken veya geç anlamayı başarır (veya becerir).’ derdi, ‘Bahtiyardır (veya mesuttur, mutludur, talihlidir) bunu erken anlamayı başaran […].” anlamına gelen “Tôt ou tard, l’homme intelligent arrive à comprendre l’inanité du vacarme sentimental qui trouble la paix et brûle la vie’, me disait-il. ‘Heureux celui qui arrive à le comprendre tôt […].” ifadesi “Kavrayışlı insan, er geç insanın yüreğindeki bilinçli dinginliği sever. Kasıp kavuran duygusal gürültü patırtının boşluğunu anlar,’ derdi bana. ‘Bunu olabildiğince erken anlayan insan mutludur […].” şeklinde çevrilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “fırtınalı bir alaca karanlık” anlamına gelen “un crépuscule d’orage” ifadesine çeviri metinde “fırtına öncesinin günbatımı” şeklinde, “gergin (veya gerilmiş) bir ip gibi düz” anlamına gelen “droite comme une corde tendue” ifadesine “dümdüz uzayıp giden” şeklinde, “Ermenice şarkılar söyledi ve figan etti (veya ağlayıp sızladı)” anlamına gelen “chanta et se lamenta en arménien” ifadesine “uzun uzun Ermenice ağıtlar söyledi” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “tezelden (veya aceleyle, çarçabuk)” anlamına gelen “à la hâte” ifadesine çeviri metinde yer verilmemiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “basit (veya kolay) işlem” anlamına gelen “opération facile” ifadesine çeviri metinde “Bu […] çok kolaydı.” şeklinde, “günden güne” anlamına gelen “d’un jour à l’autre” ifadesine “bir gecede” şeklinde, “gömüyorum” anlamına gelen “j’enterre” ifadesine “gömdüm” şeklinde, “oluyorum” anlamına gelen “je deviens” ifadesine “oldum” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “batan, çöken, dalan, kaybolan” anlamına gelen “qui s’enfonce” sözüne çeviri metinde “ilerleyen” şeklinde, “yastığa (veya yastığın üzerine)” anlamına gelen “sur le coussin” ifadesine “yastığına” şeklinde, “at” anlamına gelen “cheval” sözcüğüne “hayvan” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “sağında” anlamına gelen “à ta droite”, “Mikhaïl’in omzuna yaslanmış [hâlde]” anlamına gelen “appuyé sur l’épaule de Mikhaïl” ve “Stavro’nun yanındaki yastık” anlamına gelen “le coussin(,) flanqué de Stavro(,)” ifadelerine çeviri metinde yer verilmemiş, çeviri metne kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “arasında” ifadesi eklenmiştir.

✻ Neticeten “sağındaki, atı tırıs yürüten ve Ermenice şarkılar söyleyen Stavro’nun yanına konuşlanmış; solundaki, tüttüren ve ağzından tek söz dökülmeyen (veya ses çıkarmayan, susan) Mikhail’in omzuna dayanmış, yastığa sarınmış (veya gömülmüş, sinmiş) [hâlde]” anlamına gelen “blotti sur le coussin, flanqué de Stavro, qui guide le cheval au trot et chante en arménien, à ta droite, appuyé sur l’épaule de Mikhaïl, qui fume et se tait, à ta gauche” ifadesi “hayvanı tırısa kaldıran, Ermenice şarkılar söyleyen Stavro ile solunda sigara içip susan Mihailin arasında, yastığına gömülmüş” şeklinde çevrilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “alım, elde etme, satın alma, kazanç” anlamına gelen “acquisition” sözcüğüne çeviri metinde “birinin kandırıldığı” şeklinde yer verilmiş, kaynak metinde geçen ve “söz konusu olduğunu” anlamına gelen “qu’il s’agissait de” ifadesine çeviri metinde yer verilmemiş, neticeten “bir alımın (veya satın almanın, kazancın) söz konusu olduğunu anladı” anlamına gelen “[…] comprit […] qu’il s’agissait d’une acquisition” ifadesi “birinin kandırıldığını anladı” şeklinde çevrilmiştir.

✻ Yazarın tercih ettiği “aman” sözü “ama” şeklinde çevrilmiştir.

✻ “Ce fut le ver rongeur de ma vie d’après.” (“Bu, geri kalan hayatımın kemirgen kurdu oldu.”) sözünde geçen “de ma vie” (hayatımın) ifadesine çeviride “ömrümü” (“Bu da, ondan sonraki ömrümü yiyip bitiren kurt oldu.”) şeklinde yer verilmiştir.

✻ Çeviriye kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “yeni” ve “zorladı” ifadeleri eklenmiştir.

✻ “Ama bu, hatırlıyorsunuz ki, seyyar satıcı Stavro’nun hikâyesiydi.” anlamına gelen “Mais ceci a été, vous vous le rappelez, l’histoire de Stavro le Forain…” ifadesine çeviride “Bu da, biliyorsunuz gezgin satıcı Stavro’nun öyküsünü oluşturdu…” şeklinde yer verilmiştir.

✻ “O vakit kemeri terk etmiş olan hain ve yüreği olmayan arkadaşın kemerine nasıl geri döndürüldüğünü anladım (veya gördüm).” anlamına gelen “Et je vis alors de quelle façon on faisait rentrer dans son kémir l’ami traître et sans cœur qui l’a quitté.” ifadesi “Böylece o yüreksiz, dönek arkadaşın yürüttüklerinin kemere nasıl geri döndürüldüğünü gördüm.” şeklinde çevrilmiştir.

✻ “Küçük Asya” demek olan “Asie Mineure” sözü “Anadolu” şeklinde çevrilmiştir. Hâlbuki yazar Anadolu’nun Fransızcadaki karşılığı olan “Anatolie” sözünü değil Küçük Asya’nın Fransızcadaki karşılığı olan “Asie Mineure” sözünü tercih etmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “da / de” anlamına gelen “également” ve “tüfek” anlamına gelen “fusil” ifadelerine çeviri metinde yer verilmemiş, çeviri metne kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “kısrak” sözcüğü eklenmiş, neticeten “Rumencede tüfek de dişildir (veya müennestir).” anlamına gelen “Fusil est également féminin en roumain.” ifadesi “Rumence’de ‘kısrak’, dişil bir addır.” şeklinde çevrilmiştir. Hâlbuki yazar “également” (da / de) sözüyle “fusil” (tüfek) sözcüğüyle “kısrak” sözcüğünü karşılaştırmış fakat dipnotunda bu sözcüğe yer vermeyi tercih etmemiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “oradan” anlamına gelen “de là” ifadesine çeviri metinde “orada” şeklinde yer verilmiş, çeviri metne kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “rahatça” sözü eklenmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “sedir” anlamına gelen “un sofa” sözcüğüne çeviri metinde “sofa” [Evlerde oda kapılarının açıldığı genişçe yer, hol. (TDK)] şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “… o ise (veya o da) (anlattıklarımın veya söylediklerimin) tümünü yutuyordu.” anlamına gelen “… et il gobait tout.” ifadesine çeviri metinde yer verilmemiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “pencere” sözünü niteleyen “ouverte” (açık) sıfatına çeviri metinde yer verilmemiştir.

✻ Çeviri metne kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “adamcağız” ifadesi eklenmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “tarla işi söz konusuydu” anlamına gelen “il était question du travail des champs” ifadesine çeviri metinde “tarlada” şeklinde, “işçilerinin” anlamına gelen “ses ouvriers” ifadesine “işçilerin” şeklinde, “… (işçilerinin) çok yavaş çalışarak kendisini alaya almalarından” anlamına gelen “… (que ses ouvriers) se moquaient de lui, allant trop lentement” ifadesine “… (işçilerin) işi ağırdan almalarından, kendisiyle alay etmelerinden” şeklinde, “hikâyeme başlamak (veya girişmek)” anlamına gelen “amorcer mon histoire” ifadesine “işleri kızıştırmak” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Çeviri metne kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “Rus” ifadesi eklenmiştir. Kaynak metinde yer alan “pope” ifadesi “Rus papaz” değil “Ruslar, Sırplar, Rumenler ve Bulgarlarda Ortodoks papaz” anlamına gelmektedir. Yazar, metinde bu detaya yer vermemiş, papazın milliyetini belirtmemiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “aşırı, çok, haddinden fazla, pek” anlamlarına gelen “trop” ifadesine çeviri metinde yer verilmemiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “biraz anladığım (işlerine)” anlamına gelen “à quoi je m’entendais quelque peu” ifadesine çeviri metinde “doğrusu bunu biraz bekliyordum” şeklinde ve ikinci bir cümle hâlinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “benden başka birinden gelen hiçbir okşamaya dayanamıyordum (veya tahammül edemiyordum)” anlamına gelen “(je) ne supportais aucune caresse qui vînt d’un autre que moi” ifadesine çeviri metinde “benden başkasını okşamasına dayanamıyordum” şeklinde yer verilmiştir. Hâlbuki okşama “Kira” değil “benden başka biri”nden gelmektedir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “Öyle mutlu oldum ki […]” anlamına gelen “Je fus si heureux […] que […]” ifadesine çeviri metinde yer verilmemiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “Tanrı’m, beni affet (veya bağışla)!” anlamına gelen “Dieu Seigneur, pardonne-moi !” ifadesine çeviri metinde “Tanrı beni bağışlasın!” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “midem bulanıp onu kovana kadar tükürüyordu” anlamına gelen “(il) crachait jusqu’à ce que, dégoûté, je l’eusse chassé” ifadesine “yaptığından tiksinip kovulana dek yere tükürüyordu” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde “öğrenmek” (apprendre) fiilini niteleyen (“je venais d’apprendre que…”) “venir de” (henüz) (“… henüz öğreniyordum ki…”) fiiline çeviri metinde “la mère morte” [ölmüş (olan) anne, ölü anne] ifadesini niteleyecek şekilde (“kısa bir süre önce öbür dünyaya göçmüş ananın” şeklinde) yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “beni onun düzensiz (veya aşırı, dengesiz, ölçüsüz) hareketlerine alıştırdı” anlamına gelen “(il) me familiarisa avec ses mouvements déréglés” ifadesine çeviri metinde “değişik hareketleri öğretti” şeklinde, “Bu zavallı yüreğin sarhoş olmaya (veya keyiflenmeye) sıkça izin verdiği […]” anlamına gelen “[…] que ce pauvre cœur se laissa souvent griser.” ifadesine “Ancak zavallı yüreciğimin sık sık bulutlara çıktığı […]” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Çeviri metne kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “başımı döndüren” ifadesi eklenmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “nezaket sözcükleriyle” anlamına gelen “avec des mots de politesse” ifadesine çeviri metinde “çelebiliğiyle” şeklinde, “Size söylememe izin veriniz (veya müsaade ediniz) ki […]” anlamına gelen “Permettez-moi de vous dire […] que […]” ifadesine “Doğrulayın […]” şeklinde, “bey oğlu” anlamına gelen “fils de bey” ifadesine “Küçük Bey” şeklinde, “babanız (veya pederiniz)” anlamına gelen “votre père” ifadesine “babanızın şanı” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Çeviri metne kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “yürüdüm” ifadesi eklenmiş, “[…] ona sırtımı döndüm.” anlamına gelen “[…] je lui tournai le dos.” ifadesi “[…] arkamı dönüp yürüdüm.” şeklinde çevrilmiştir.

✻ Yazarın “Barba, amca (veya dayı), Yunancada cana yakınlık hissedilen her yaşlı insana [söylenmesi] teklifsizce uygun düşen sözcük. Böylelikle: Barba Yani.” anlamına gelen “Barba, oncle, en grec, mot qui s’applique familièrement à tout homme âgé avec qui on sympathise ; ainsi : Barba Yani.” dipnotuna çeviri metinde “Amca, dayı.” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “her şeye kadir” anlamına gelen “tout puissant” ifadesine çeviri metinde “ulu” şeklinde, “lütfun bana […] gönderiyor” anlamına gelen “ta grâce m’envoie” ifadesine “(sen) […] gönderiyorsun bana” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “Darius tarafından önerilmiş olan barış teklifi lehinde fikrini beyan ettiği anekdotu anlatıyordu” anlamına gelen “racontait […] l’anecdote où […] opina en faveur de l’offre de paix proposée par Darius” ifadesine çeviri metinde “Darius’un önerdiği barışı öven bir konuşma yapıyormuş” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “yaralayıcı” (veya acı veren, sıkıntı veren; incitici, sıkıcı) anlamına gelen “vexante” ifadesine çeviri metinde yer verilmemiştir.

✻ Çeviri metne kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “elbet” ifadesi eklenmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “taşkın iyilik” anlamına gelen “l’explosive bonté” ifadesine çeviri metinde “iyi bir yürekten fışkıran güç” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde “la terre” (toprak) sözünü niteleyen “geniş” (vaste) sıfatına çeviri metinde yer verilmemiştir.

✻ Çeviri metne kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “kendi” ve “her an” sözleri eklenmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “[…] -da / -de hür (veya özgür) olup olmadığımı bilmiyordum.” anlamına gelen “je ne savais pas si j’étais libre de […]” ifadesine çeviri metinde “[…] -da / -de özgür olup olmadığımı merak ediyordum.” şeklinde, “beni tehdit ediyordu” anlamına gelen “me menaçait” ifadesine “dolaşıyordu tepemde” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “atılgan, cesur, gayretli, yılmaz, yiğit, yürekli; cömert, eli açık, koçak (kişi)” anlamına gelen “un homme de cœur” ifadesine çeviri metinde “iyi yürekli” [Başkaları için hep iyilik düşünen. (TDK)] şeklinde, “iyi” anlamına gelen “bon” ifadesine çeviri metinde “güvenilir” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metne çeviri metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “şu an” ifadesi eklenmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “Azabımın (veya çilemin) doruk noktası burasıdır.” anlamına gelen “C’est ici le point culminant de mon calvaire…” ifadesine çeviri metinde “Geliyoruz çektiğim çilenin doruk noktasına…” şeklinde, “Tanrı” anlamına gelen “Dieu” ifadesine “talih” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Çeviri metne kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “alabildiğine” zarfı ile “evrende” sözcüğü eklenmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “Kentleri ve köyleri dolduran tüm bu insanlar içerisinde başka bir Kira var mıydı?” anlamına gelen “Y avait-il une autre Kyra dans tout ce monde qui remplit les villes et villages ?” cümlesine çeviri metinde “Yeryüzünde bütün kentlerle köyleri doldurabilecek başka Kira’lar var mıydı acaba?” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde birinci tekil şahsı niteleyen “dalgın” sıfatına çeviri metinde “yürek” sözcüğünü niteleyecek şekilde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “canından bezmiş, hırpalanmış” anlamına gelen “harcelé” ifadesine çeviri metinde “kararsız” şeklinde, “Kira arabadaydı…” anlamına gelen “Kyra était dans la voiture…” cümlesine “Arabadaki hanım Kira’ydı…” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Çeviri metne kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “yine” zarfı eklenmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “araba” sözcüğünü niteleyen “güzel” (“belle”) ile “tırıs üzere” anlamına gelen “au trot” ifadelerine çeviri metinde yer verilmemiştir.

✻ Çeviri metne kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “küçük” sözü eklenmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “Zavallı Kurt’um” anlamına gelen “mon pauvre Loup” ifadesine çeviri metinde “Zavallı yurdum” şeklinde, “[…] öteki yüzünü tanımış olduğuna […], hastalığının ve hekimlerinin olduğuna inanmaya gönlüm var (veya razıyım)” anlamına gelen “Je veux bien croire que […] a connu […] le revers de […] et que tu as eu […] ta maladie et tes médecins” ifadesine “[…] acı yanlarını tattığını […], hasta düştüğünü, çevreni hekimlerin kuşattığını […] sanıyorum” şeklinde, “ama nihayetinde sen bugün serbestsin” anlamına gelen “mais enfin, tu es aujourd’hui libre” ifadesine “ama sonunda özgürlüğe kavuştuğunu sanıyorum” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “gerçekten” anlamına gelen “vraiment” ifadesine, “narguilé” (nargile) adını niteleyen “güzel” (beau) sıfatına, “bugün” anlamına gelen “aujourd’hui” ifadesine ve “oysa” anlamına gelen “tandis que” bağlacına çeviri metinde yer verilmemiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “arabayla” anlamına gelen “en voiture” ifadesine çeviri metinde “atlı” şeklinde, “güzel” anlamına gelen “beau” ifadesine “güzelim” şeklinde, “hafifçe saklanmış (veya mahfi)” anlamına gelen “légèrement caché” ifadesine “örterek” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Kaynak metinde yer alan ve “çınlama” anlamına gelen “le tintement” ile “neşeli konuşmalar” anlamına gelen “des conversations joyeuses” ifadelerine çeviri metinde yer verilmemiştir.

✻ Kaynak metinde geçen ve “iki” anlamına gelen “deux” ifadesine çeviri metinde “dört” şeklinde, “gözlerimin önünde” anlamına gelen “devant mes yeux” ifadesine “karşımızda” şeklinde, “Bana tek gürültü ulaşmıyordu.” anlamına gelen “Pas un bruit ne me parvenait.” cümlesine “Tek bir gürültü işitilmiyordu.” şeklinde, “Kulaklarımın ardında […]” anlamına gelen “Derrière mes oreilles […]” ifadesine “Kulaklarımda […]” şeklinde, “Gözlerim bulutlandı.” anlamına gelen “Mes yeux se voilèrent.” cümlesine “Derken gözüm karardı.” şeklinde, “tüm mutlu günler” anlamına gelen “tous les jours heureux” ifadesine “en mutlu anlar” şeklinde, “[…] beni ele geçirdi” anlamına gelen “[…] s’empara de moi” ifadesine “kafamda […] uyandı” şeklinde, “istemiş (olmak)” anlamına gelen “(avoir) voulu” ifadesine “işlemiş (olmak)” şeklinde, “Baba ile ağabeyin ölümünü arzulamıştık (veya istemiştik).” anlamına gelen “Nous avions désiré la mort du père et du frère.” ifadesine “Babamla abimin ölümünü istemiştik.” şeklinde yer verilmiştir.

✻ Çeviri metne kaynak metinde yer almayan ve yazara ait olmayan “az önce gördüğüm”, “uğulduyordu” ve “varlığı” sözleri eklenmiştir.

Telif Hakkı © 2021 Uyanış – Tüm Hakları Saklıdır.